T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İZMİR / KONAK - Konak Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Rehberlik Servisi 1. Veli Bülteni

GENÇ VE AİLE İLETİŞİMİ

       Ergenlik asırlardır çeşitli mecralarda hep sorunlu dönem olarak dile getirilip durulmuştur. Aileleri bekleyen zor bir dönem olarak algılanmıştır. Her şeyden önce işin sevindirici tarafı geçici bir dönemdir. Bu geçici dönem sonunda hiç yaşanmamış gibi bitebilir. Ya da kalıcı hasarlar bırakabilir.

      Ailelerin ilk etapta zorluk yaşasalar bile geçici bir dönem olduğuna ikna edilmeleri gerekir. Ergen ailelerinde en çok gözlediğim düşünce; çocuklarının artık hep böyle kalacak korkusudur. Ergenin davranışlarını kişilik özellikleri olarak algılama özellikleri vardır ailelerin. Problem olduğunu düşündüğü davranışları hemen düzeltmek isterler.  Ama bilinmeyen şey ise ailelerin problem olarak gördükleri davranışların çoğu aile için problemdir. Çünkü çocukluktan gençliğe geçen ergende normal görülebilecek davranışları aile problem olarak görme eğilimindedirler.

       Bu dönemde genç daha fazla kendini ispatlama ve kişiliğini ortaya koyma çabası içine girer. Anne-baba ya bu nedenle itiraz etmeye başlar. Anne baba bunu isyankârlık olarak ve davranış bozukluğu olarak algılarsa işin içinden çıkamaz hale gelir. Yine genç yaşam alanını genişletmek ve daha fazla arkadaş çevresi edinecektir. Bu durumda ailelerde en fazla duyulan endişe kontrolünü kaybetme korkusudur. Daha küçük yaşlarda tamamen aileye bağımlı çocuk aile için daha kontrol edilebilir durumdadır. Artık genci istediği gibi kontrol edemez. Arkadaşlarının hepsini tanıyamıyordur ayrıca telefonundaki bütün numara sahiplerini bilmiyordur. Anne baba kontrolü kaybetme dışında çocuğunun ilgisini kaybediyor korkusu için girebilir. Gördüğümüz üzere ergenlikle sorun yaşayan sade ergen değil, anne babada aynı oranda sorunludur. Sadece yeni duruma uyum sağlam aya sadece ergenin ihtiyacı yoktur. Anne babanın da yeni duruma uyum sağlaması gerekir. Bu uyum geciktikçe aile ile genç arasında çatışmalar kronik hale gelecektir. Bu nedenle aile ve gencin danışmanlık alması gerekir.

       Bu dönemde ailenin ergenlik ve özellikleri konusunda kendini eğitmesi çok önemlidir. Ergendeki her davranış değişikliğini anında düzeltmeye çalışması ergenin isyankâr olmasına sebep olacaktır.  Ailenin ilk önce değişen davranışları tespit etmesi ve önceki davranış şekliyle karşılaştırarak ergenle bu konuyu sakince konuşmalıdır. Sonuçta nasıl  düzelmesi gerektiğini beraber bulmaları gerekir. Düzelme için de bir süre tanınması lazımdır. Örneğin ergenlik çağında çok görülen ders çalışmada azalma konusunda aileler çok endişelidir. Ve genelde geçici bir dönemdir. Ergenler bir seneye kadar eski ders alışkanlıklarına geri dönerler. Derslerde düşüşler aileleri telaşlandırır ve ergene baskı yapmaya başlarlar. Bu baskı genelde ters teper daha az ders çalışırlar. Aile sakin bir yaklaşımla ergene zaman vererek sorunu uzun süreye yayıp kendisini düzeltmesi için fırsat verilmelidir. Aksi takdirde zaten duygusal olarak zor bir dönem geçiren ergen çocuğun ailesini kaybettiği hissini verebiliriz. Bu dönem ailenin en çok destek olacağı bir dönemdir.

        Yine bu dönemde görülen aşırı bilgisayar oyunu oynama, internetten ve telefondan devamlı arkadaşlarıyla mesajlaşma gibi konuların hepsi yakinen takip edilmeli fakat ergenle konuşarak ve vakit vererek aşılmalıdır. Sert tedbirler sorunun artmasına ve ergenle ebeveynleri arasında ilişkinin bozulmasına neden olur.

        Arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmesi için fırsatlar tanınmalıdır. Ancak saatleri konusunda konuşularak ergenle anlaşılmalıdır. Ufak tefek saat geçirmelerine sert tepkiler yerine yumuşak, memnun olmadığınızı hissettirerek tepki vermelisiniz.

        Genelde yumuşak bir yaklaşımla ve zaman geçtikçe sorunlar azalır. Fakat hastalık boyutunda davranış sorunları, çeşitli bağımlıklar, işin içinden çıkamama, sorunların çok uzaması, aşırı mutsuzluk, ,intihar düşünceleri, aşırı başarısızlıklar v.b. durumlarda doktora gitmeyi de aksatmamak gerekir.

        Ergenin, bu süreçte sağ beyin ve sol beyinin henüz gelişmekte olması nedeniyle duygu ve davranışlarında çelişkiler görülür. Kendi başına kalmayı yoğun bir şekilde istemesinin yanı sıra, bir gruba ait olma, o grupta popüler kişi olmayı da isteyebilir. Anne – babaya dönemden önce sıkı bir bağlılık varken dönem boyunca onlardan uzaklaşmak ve ayrı olarak değerlendirilmek isteyebilir. Geleceğe yönelik umutsuzluk ve herhangi bir beklenti içinde olmama söz konusuyken aynı zamanda çok büyük beklenti içine de girmiş olabilir.

        Şüphesiz ki ergenlik döneminde başarılması gereken en önemli görev, ergenin çocukluktan yetişkinliğe doğru yol aldığı bu süreçte aileden sağlıklı bir şekilde ayrılmanın başarılmasıdır. Aileler bu süreçte çocuklarını kendi zamanlarının usullerine göre değil çocuklarının zamanlarının doğru ve uygun olan usullerine göre yetiştirmeleri ve onların artık bir birey olduklarını kabul etmeleri doğru bir yaklaşım olacaktır. Kozasından çıkmaya çabalayan, zorlanan bir kelebeğe yardım etmek için onun kozasına bir delik açmak kelebeğin bu gelişim görevini başarması konusunda ona yardımcı olmayacak ve aksine ona zarar verecektir. Aynı mantıktan hareketle çocuğun başı her sıkıştığında, zor durumda kaldığında iyi niyetli bile olsa onun adına karar almak son derece hatalı bir davranış olacak ve bireyin gelişim görevini başaramamasına neden olacaktır. Anne –babalar kendisine bağımlı değil bağlı evlatlar yetiştirdiğinde çocuklarına daha uygun bir davranış sergilemiş olacaklardır. Ergenin ailesini beğenmeyerek, ailedeki anne-babanın her şeyi bilmediğini ve her şeye güçlerinin yetmeyeceğini düşündükleri bu dönemde, ergenle beraber tüm aile üyeleri aile içi kurallar net bir şekilde belirlemelidir.

        Geçmiş yıllarda kabul gören anne-babanın çocuğuyla 'arkadaş gibi' olması fikri artık geçerliliğini kaybetmiştir. Çocuklara arkadaş gibi davranılmasının beklendiği üzere ilişkinin daha sıcak ve samimi olmasını sağlamamakta aksine anne-baba ile ergen arasında sınır ihlalleri nedeniyle çeşitli sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır.

✓ Evde ebeveynlerden birisinin çocukla koalisyon yapıp diğer ebeveyni dışlaması ya da 'Aman, annen/baban duymasın bu mesele aramızda kalsın.' şeklindeki yaklaşımlar çocukta hangi ebeveyne isteklerini kabul ettirebiliyorsa ona yaklaşmasına neden olmakta ve bu da bireyin çıkarcı davranışlara yönelmesine neden olabilmektedir. Her şeye hayır ya da her şeye evet diyen çocukların her ikisi de istenmeyen durumlardır. Birey olma sürecinde sancılar içinde olan çocuklara neye evet neye hayır diyecekleri onlara karşı gösterilen tutarlı bir anlayışla mümkün olacaktır.

Dönem boyunca ergenler ailelerinden uzaklaşıp arkadaşlarına yakınlaşırlar. Bu süreçte ergenin arkadaşları hakkında ailelerin kullandığı olumsuz ifadeler ergenin anne babadan uzaklaşmasına neden olmaktadır. Ergenler bir gruba ait olma ve/veya popüler olma amaçlarıyla birbirine yaklaşırlar ancak daha sonra birbirlerinden zarar gördüklerinden birbirlerine ne kadar yaklaşmaları gerektiğinin farkına varırlar. Ergenlerin bu süreçte hata yapmalarına kontrollü olarak izin verilmeli, ergen zarar gördüğünde 'Ben sana söylemiştim!' yerine 'Anlatmak istersen dinlerim, seni anlıyorum.' şeklinde bir yaklaşım daha yapıcıdır. Aileler ergenleri akranlarıyla kıyaslamamalı, kötü/başarısız olduğu konuları gün yüzüne çıkarıp yüzüne sürekli vurmak yerine ona gelişimini destekleyecek alanlarda yardımcı olmalıdır.

✓ Ergenin cinsel anlamda gelişimi konusunda karşı cinse toplumca atfedilen davranışların ergende bulunması durumunda sert bir tepkide bulunulmamalıdır. 'Erkekler ağlamaz!' ya da 'Ne o öyle kız gibi!' türünde ifadeler ergenin rahatsız hissetmesine, duygularını içinden geldiği gibi ifade edememesine neden olmaktadır.

✓ Yeme alışkanlıklarında değişiklikler olduğu zaman aileler bir uzmandan yardım almalıdır. Özellikle kızlar, beden imgesini beğenmemekte ve bu konuda büyük problemler yaşamaktadırlar. Anoreksiya nervoza ve bulimiya nervoza gibi hastalıkların önüne geçmek için aileler ergenler yeme alışkanlıklarına dikkat etmelidirler.

Ergene karşı anlayışlı ve süreci iyiye götürecek olumlu davranışlar sergilenmeli, mümkünse ergenin akranlarından da destek alınmalıdır.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 14.12.2021 - Güncelleme: 14.12.2021 10:59 - Görüntülenme: 392
  Beğen | 3  kişi beğendi